Sosyal Güvenlik

Osmanlı’dan Günümüze Sosyal Güvenlik Politikaları

Osmanlı’dan Günümüze Sosyal Güvenlik Politikaları

Türkiye de sosyal güvenlik sisteminin en iyi şekilde uygulaması sosyal devlet ilkesini benimsemesi ile doğru orantılıdır. Sosyal devlet ise, ekonomik ve sosyal açıdan ülke vatandaşlarının tümüyle ilgilenen onların sosyal güvenliği ile yaşam standartları için en iyi şekilde hizmet sunan devlettir. Sosyal devlet ilkenin uygulamasının ülke vatandaşına faydası ise bireylerin işsizlik, hastalık, yaşlılık gibi risklere karşı tedbir almalarını ve bu sistemden en güzel şekilde faydalanmalarına imkân sağlamasıdır.

Türkiye de emeklilik sistemi sosyal güvenlik mekanizmasının en önemli unsurudur. Bu nedenle öncelikle sosyal güvenlik kavramını açıklamak gerekir. Sosyal güvenlik, kişilerin yaşam faaliyetlerini sürdürdükleri zaman zarfında karşılaşabilecek risklere karşı koruma sağlayan güvencesidir.

Türkiye de sosyal güvenlik sistemini tarihsel olarak değerlendirecek olursak Osmanlı Devletinden günümüze kadar geçen süreyi incelememiz gerekir.

Osmanlı Devletin’de Sosyal Güvenlik

Osmanlı devletine baktığımızda sosyal güvenlik sisteminin yoğun bir şekilde toplumun ve bireylerin korunması ile gerçekleştiğini görmekteyiz. Bu dönemde ortaya çıkabilecek risklere karşı vatandaşların korunması direk devlet tarafından karşılanmamıştır. Bu tür sorunların giderilmesini daha çok sosyal kurumlar üstlenmiştir. Bu kurumlara şunları örnek verebiliriz; Avarız Vakıfları, savaş dönemlerinde vergi verebilecek olan hanelerden alınan vergilerin bu vakıflarda toplanıp muhtaç halkın ihtiyaçlarının giderilmesi için kullanılmıştır. Ahilik Teşkilatı; çalışanların sosyal güvenliğini garantiye almak için kurulmuş olan bir kuruluştur. Teavün Sandıkları; evlenme, iş kurma, işsizlik, hastalık gibi sorun yaşayan bireylere yardım sağlayan kuruluştur. Lonca teşkilatı; meslek eğitimi planlayıp meslek danışmanı olarak faaliyette bulunan zanaatçı örgütüdür.

Osmanlı Devletin de Sosyal Güvenlik alanında yapılan önemli gelişmeler şunlardır;

• Osmanlı Devletin de sosyal güvenlik kapsamın da ilk emeklilik sistemi; 1806 yılında kurulan Askeri Tekaüt Sandığıdır. Kurulum Amacı; Askerlerin emeklilik ve aylıklarının düzenlenmesi için faaliyette bulunmaktır.

• 1890 yılında kurulan Seyri Sefain Tekaüt Sandığı. Kurulum Amacı: Devlet himayesi altında çalışan bireylerin emeklilik aylığına bağlanması için kurulmuştur.

• 1891 yılında kurulan Darülaceze. Kurulum Amacı: Kimsesiz vatandaşların karşılıksız tüm gereksinimlerini gidermek için kurulmuştur.

• 1893 yılında Osmanlı Umum Sigorta Şirketi. Kurulum Amacı: Sosyal politika alanında faaliyet göstermek amacıyla kurulmuştur. İlk Türk Sigorta şirketidir.

Görüldüğü üzere Osmanlı Devletin de çağdaş anlamda sosyal güvenlik sistemi yeterince gelişmemiştir.

Cumhuriyet Döneminde Sosyal Güvenlik

1920 ile 1923 tarihleri arası Sosyal Güvenlik alanında çıkarılan kanunlardan Türk vatandaşları için önem arz eden düzenleme; 1921 yılında çıkarılan Ereğli Havza-i Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik kanundur. Kanunun önemi: Zonguldak Ereğli havzasında istihdam edilen madencilerin haklarına yönelik olmasıdır. Ayrıca bu kanun ilk kez çalışma süresine sınır getirmiş ve sadece bu bölgede çalışan maden işçileri için geçerli olmasından dolayı mahalli özellik taşır.

Cumhuriyetin ilanından sonra gerçekleştirilen düzenlemeleri şu şekilde belirtebiliriz;

• 1926 yılında Borç Kanunu çıkarılmıştır. Kanunun amacı; borç ilişkilerini düzenlemek ve yolsuzluğu ortadan kaldırmaktır.

• 1930 Umumi Hıfzıssıhha Kanunu çıkarılmıştır. Kanunun amacı; çalışan fertlerin sıhhatini ve iş güvenliğini kontrol altına almaktır.

• 1936 İş Kanunu çıkarılmıştır. Önemi: Türkiye de sosyal güvenlik sistemine geçişte en mühim kanun olması. İlk olarak sosyal sigorta uygulamalarına ilişkin ortaya çıkartılmıştır.

• 1945 yılında İş Kazaları Meslek Hastaları ve Analık Sigortaları Kanunu çıkarılmıştır.

• 1950 yılında İhtiyarlık Sigorta Kanunu çıkarılmıştır. Kanunun amacı; yaşlıları emekli etmektir.

• 1957 yılında Maluliyet İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Kanunu çıkarılmıştır.

• 1961 Anayasasında sosyal güvenlik ilkesi ilk kez yerini 48. Maddede almıştır. Anayasadaki maddeler şu şekildedir. Herkes Sosyal Güvenlik hakkına sahiptir. Bu hakkı sağlamak için sosyal sigortalar ve sosyal yardım teşkilatı kurmak ve kurdurmak devletin ödevlerindendir.

• 1964 yılında Sosyal Sigortalar Kanunu çıkarılmıştır. Kanunun önemi ise; ülkemizde sanayi ve hizmetler sektöründe istihdam edilen bireylerin sosyal güvenlik hakkından yararlanması sağlamaktır. Ayrıca bu kanunu uygulamak ile yükümlü olan kuruluşun adı Sosyal Sigortalar Kurumudur. (SSK)

• 1963-1967 yılları arasında 1. Beş Yıllık Kalkınma planı oluşturulmuştur. Ayrıca bu yıllar arasında bütün Sosyal Güvenlik Kurumlarının bir arada bulunması gerektiği müzakere edilmiştir.

• 1971 yılında Esnaf Sanatkâr ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Kanunu çıkarılmıştır.

(Bağ -Kur)

• 1971 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’ nün “Sosyal Güvenliğin Asgari Normlarına İlişkin Sözleşmesi “yürürlüğe girmiştir.

• 1976 yılında Sosyal Güvenlik kapsamında “65 yaş maaşı “uygulaması oluşturulmuştur.

• 1979 yılında Sosyal Sigortalar Kurumunun ortaya çıkarılan kanunla herhangi bir sosyal teminatı olmayan ve sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmayan bireylerin ve ev kadınlarının Bağ -Kur kapsamında isteğe bağlı sigortalı olma hakkı verilmiştir.

80 Darbesi Sonrası Sosyal Güvenlik Sistemi

1890 yılına gelindiğinde ise; 1974 ve 1979 yıllarında ortaya çıkan petrol krizleri Türkiye’yi derinden etkilemiştir. Petrol krizlerinin ekonomik etkileri; yatırımları azaltmış, işsizliği artırmış, dış borçları artırmış, enflasyonu yükseltmiş ve ekonomik büyümede yavaşlamaya sebebiyet vermiştir. Türkiye’nin petrol krizlerinden bu kadar yoğun etkilenmesinin nedeni ise ithal ikameci sanayileşme politikaları uygulamasıdır. Türkiye krizden çıkabilmek için ithal ikameci politikaları bırakıp serbest piyasa ekonomisini benimsemiştir. Serbest piyasa ekonomisini geçişin nedeni ise tam istihdamı gerçekleştirmek, işsizlik oranını azaltmak ve büyüme oranlarının düşmesini engellemektir. Bu dönemde IMF’nin desteğiyle 24 Ocak 1980 kararları sosyal devlet uygulamaları bağlamında yürürlüğe girmiştir. 24 Ocak kararlarının bu kadar önemli olmasının sebebi ise ithal ikameci politikalarının yerini dışa açılır sanayileşmeye bırakmasıdır. 24 Ocak kararlarından sonra Türkiye de liberal piyasası politikalar devlet mekanizmasında yerini almıştır. 24 Ocak kararlarının ardında 12 Eylül Darbesinin yaşanması ve Turgut Özal’ın devletin başına geçmesiyle sosyal güvenlik sisteminde kısıtlamalar getirilmiştir. Örneğin: 1987 yılında hastanelerin sosyal hizmet veren bir kuruluş olmaktansa ticari işletmeler gibi idare edilmesi öngörülmüştür.

1980 sonrası sosyal güvenlik alanındaki düzenlemeler aşağıdaki gibidir:

• Devlet-özel teşebbüs ortaklığının temeli atılmıştır.

• Emeklilik yaşına düzenleme getirilmiştir. 1999 yılında getirilen düzenleme ile erkeklerde emeklilik yaşı 60 kadınlarda ise 58 olmuştur.

• Emekli aylıklarına düzenleme getirilmiştir. Çalıştığı gün sayısına göre emekli aylığı belirlenmesi üzerinedir.

• Sosyal sigorta uygulamalarının devlet himayesinden çıkartılması öngörülmüştür.

KAYNAK: sgk.gov.tr

Yukarıdaki tabloda dünyadaki çeşitli ülkelerin emeklilik yaş beklentileri verilmiştir.

Buna göre tabloyu incelediğimizde en erken emekli yaşının Türkiye de olduğunu görmekteyiz. Dünya genelinde ise emeklilik yaşı 60 civarındadır. Emekli yaşlarının dünya genelinde yüksek olmasının sebebi ise devletlerin emeklilik yükünün hafifletilmek istenilmesinden kaynaklanmaktadır.

Sosyal Güvenlik Sigortaları

İlerleyen dönemlerde; Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü, Bağ -Kur Genel Müdürlüğü toplanarak yalnız bir tane emeklilik ve sağlık sigorta sisteminin bulunmaması gerektiği kanaatine varmış ve bu karar beraberinde iki tür Sosyal Güvenlik Sigortasını ortaya çıkarmıştır.

1) Primli Sosyal Güvenlik Sigortası: Kâr amacı gütmeyen, katılımı mecburi çalışan ve çalıştıranın prim ödemesi gereken bir tür Sosyal Güvenlik Sigortasıdır. Primli Sosyal Güvenlik Sigortasına örnek verecek olursak; Genel Sağlık Sigortası, Yaşlılık Sigortası, İşçi Sigortası, İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası, Analık Sigortası, Malullük Sigortası ve Ölüm Sigortasıdır.

2) Primsiz Sosyal Güvenlik Sigortası: Yardıma muhtaç ve düşkün fertlerin devlet tarafından karşılıksız olarak sigortadan yararlanabileceklerini öngören uygulamadır. Primsiz Sosyal Güvenlik Sigortasına örnek olarak ise sosyal bağışlar ve hizmetlerdir.

2011 tarihinde 4632 sayılı kanun çerçevesinde Türkiye de yeni politikaların uygulanmaya başlaması öngörülmüş ve Primsiz Sosyal Güvenlik Sigortası yürürlüğe girmiştir. Bu güvenlik sigortası bağlamın da Bireysel Emeklilik ve Tasarruf Sistemi Kanunu çıkarılmıştır.

Bireysel Emeklilik Sistemi Türkiye de olduğu gibi birçok gelişmekte olan ülkelerde uygulanmakta ve devletler tarafından teşvik edilmektedir. Peki devletler tarafından teşvik edilen ve günümüzde sıkça adını duyduğumuz Bireysel Emeklilik Sigortası nedir? İlk olarak buna değinmek gerekirse Bireysel Emeklilik Sigortası; bireylerin çalışma hayatları boyunca artırım ve tutumlarını yatırıma yönlendirerek yaşamlarını en iyi şekilde sürdürmelerini amaçlayan bir sistemdir.

Bireysel emeklilik sisteminin en önemli hususu ise içerisinde fonlama özelliğini barındırmasıdır. Fonlama özelliğini açıklamak gerekirse; işçilerin maaşlarından yapılan kesintiler fon havuzunda biriktirilerek Bireysel Emeklilik çerçevesinde tekrardan kendilerine tazmin edilmesidir.

Bireysel Emeklilik Sistemi Katılımcı Dağılımı

KAYNAK: egm.org.tr

Yukarıdaki BES yaş dağılımı incelendiğinde; bireysel emeklilik sistemini en çok tercih kişilerin yaş aralığı 35 ile 44 en az tercih eden kişiler ise 25 yaş altındadır.

TUSİAD’ a göre Türkiye’deki Bireysel Emeklilik sisteminin temel özellikleri;

İsteğe bağlı olması, fertlerin prim ödemesi ancak işverenlerin de katkıda bulunabilmesi , fon esaslı bir sistem olması, ödenen primlerle alınacak aylıklar arasında doğrudan bir ilişki bulunmaması, fertlerin kendi birikimlerinin değerlendirilebilmesi için ilgili karar sürecine katılabilmeleri, en az 10 yıl katkı payı ödenmesi ve 56 yaşında aylık ya da toplu para almaya hak kazanılması , hesapta biriken fonların aylık, 3 aylık veya yıllık gelir olarak ödenebilmesi, Bireysel Emeklilik hesaplarının şirketler arasında kolaylıkla aktarılabilmesidir.

Bir Ekonomide Sosyal Güvenlik Sisteminin Önemi

Evrende ekonomik ve sosyal yapının değişmesinin ardından Sosyal Güvenlik Sisteminde büyük ölçüde değişimler meydana gelmiştir. Ekonomide artan işsizlik, devletin işsiz bireylere ödeyeceği işsizlik sigortasının artmasına neden olmuştur.

Emeklilik sistemi ve ekonomi kapsamında bir başka örnek verecek ise; bazı ülkelerde yaşlı nüfus oranı genç nüfus oranından fazladır. Bu oranın artarak devam etmesi sağlık harcamalarının artmasına, sağlık sektöründe kullanılan teknolojik cihazların kullanımının artmasının sonucu olarak maliyetleri artırır.

Az gelişmiş, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerdeki 60 yaş üstü nüfusa ilişkin grafik aşağıdaki gibidir;

KAYNAK: Nations, Word Population Ageing 2017- Highlights, Department of Economic and Social Affairs, Population Division 2017:4

Bireysel emeklilik sisteminin kullanılmaya başlanılmasıyla beraber devletin harcamaları azalmış, ekonomik istikrar sağlanmış ve ilerleyen dönemlerde BES’ in ekonomik gelişmelere olan katkısının önem arz ettiği ortaya çıkmıştır.

Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi; ikinci emeklilik geliri ile bireylerin emeklilikte refah seviyelerinin artmasına, alt yapı yatırımlara kaynak yaratılarak sistemin yeni iş ve istihdam olanakları yaratmasına, sosyal güvenliğinin sebep olduğu yükün azaltılmasına, mali sektörde uzun vadeli fonların artmasına böylece mali sektörün daha sağlıklı işlemesine, enflasyonla mücadele ve istikrarlı büyümeye olumlu katkı sağlamasına , kurumsal yatırım stratejileri piyasalardaki dalgalanmaları ve spekülasyonların azalmasına , sermaye piyasasının derinleşmesine olanak sağlayacak bir özel emeklilik sistemidir.

Bireysel emekliliğin hayatımıza girmesiyle kişiler emeklilik dönemlerinde ek gelir sağlayarak fayda düzeylerini artırır. Emekli fertlerin Bireysel Emeklilik Sistemiyle tanışmasının ardından yaptıkları tasarrufları yatırıma çevirerek ekonomiye büyük ölçüde katkı sağlarlar. Yatırımların artması yeni istihdam alanları yaratır ve işsizliği azaltır. Bunun sonucunda ise istikrarlı ekonomik büyüme sağlanmış olur. Ayrıca tasarruf yapabilmek amacıyla fertlerin tüketimlerini azaltmaları hükümetin enflasyonu kontrol altına almasında önemlidir. Bireysel Emeklilik uzun vadeli fonların toplanarak fon oranlarının düşmesine katkı sağlayarak kamu sektörünün borçlanmasına yardımcı olmaktadır.

Türkiye’de Emeklilik Sisteminin Sorunları

Türkiye de Sosyal Güvenlik Sisteminin en büyük sorunu, bütçenin açık vermesidir. Bütçede ortaya çıkan açıkların nedeni ise geçmiş dönemlerde uygulanmış olan erken emeklilik ilkesidir. 1994 yılında 3374 sayılı kanunla emeklilik yaşı bayanlarda 38 ve erkeklerde 43 olarak belirlenmiştir.

Emeklilik sisteminde yapılan yanlışlıkların giderilmesine yönelik çözüm önerilerini sıralayacak olursak;

  •  Temel sosyal güvenlik yasası oluşturulabilir.
  •  Devlet uygun politika oluşturmak için faaliyette bulunabilir.
  • Mevcut sistemin borçları kapatılabilir.
  • Sisteme devlet desteği sağlanabilir.
  • Kayıt dışı istihdam önlenebilir.
  • Denetim mekanizmasına yönelik köklü reformlar oluşturulabilir.
  • Bireylerin sorunlarına hizmet edecek politikalar uygulanabilir.
  • Sistem ile irtibatta olan kurumlara geniş çaplı yetkiler verilebilir.
  • Sisteme olan güven maksimize edilebilir.
  • Kurumların aralarında koordinasyon sağlamaları teşvik edilebilir.
  • Sosyal Güvenlik Kurumları ‘Sosyal Güvenlik Kurumları Başkanlığı ‘bünyesinde faaliyette bulunabilir.
  • Ek gelir sağlamaya yönelik fertler, Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) yönlendirilebilir.
  • Sistemdeki mevzuatın tüm vatandaşlar tarafından anlaşılabilmesi için düzenlemeler yapılabilir.

Genel anlamda konumuzu özetleyecek olursak; sosyal refah modelini benimseyen ülkelerde Sosyal Güvenlik Sisteminin diğer ülkeler kıyasla daha iyi durumda olduğu söylenebilir. Sosyal Güvenlik Sisteminin birinci ana hedefi sigortalı sayısını yükseltmektir. Vatandaşların karşılaşabileceği risklere karşı önlem almaları Sosyal Güvenlik Sistemi açısından önem arz etmektedir. Sosyal Güvenlik Sistemi devletin vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla oluşturulan bir modeldir. Yeni politikaların uygulanmaya başlamasıyla birlikte yeni bir Sosyal Güvenlik uygulaması olan Bireysel Emeklilik Sistemi ortaya çıkmış ve Türkiye’de de uygulanmaya başlanmıştır. Bireysel Emeklilik sisteminin uygulanmaya başlamasıyla birlikte bireyler geleceklerini garanti altına almak maksadıyla bu sistemi tercih etmiştir. Bu sistemin işleyiş şu şekildedir; fertlerin harcadıkları emek karşılığında sahip oldukları getirilerinde meydana gelen kesintiler fon havuzunda toplanarak Bireysel Emeklilik çerçevesinde emeklilik dönemlerinde kendilerine takdim edilir. Sosyal Güvenlik Sisteminde dikkat edilmesi gereken en önemli sorun; bütçede daimî ve belirgin şekilde açık oluşması. Bu sorunun giderilmesi için emeklilik sisteminde gerekli düzenlemelerin yapılması gerekir.

KAYNAKÇA:

http://dergipark.gov.tr/download/article-file/404448

http://dergipark.gov.tr/download/article-file/194994

http://dergipark.gov.tr/download/article-file/428014

http://dergiler.sgb.gov.tr/calismalar/maliye_dergisi/yayinlar/md/154/6.ibrahimattilaacar.ismailkitapci.pdf

http://dergipark.gov.tr/download/article-file/84821

http://dergipark.gov.tr/download/article-file/194510

https://assets.kpmg.com/content/dam/kpmg/tr/pdf/2018/02/bes-2018.pdf

http://dergipark.gov.tr/download/article-file/411853

https://www.egm.org.tr/weblink/BES%20g%C3%B6stergeler.asp

https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa61.htm

https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/50650/mod_resource/content/1/T%C3%BCrk%20Sosyal%20G%C3%BCvenlik%20Sisteminin%20Geli%C5%9Fimi.pdf