Amerika'nın Tarım Dışı İstihdamı
Amerika'nın Tarım Dışı İstihdamı

Amerika’nın Tarım Dışı İstihdamı Türkiye Ekonomisini Neden Etkiler?

Amerika’nın Tarım Dışı İstihdamı Türkiye Ekonomisini Neden Etkiler?

Ekonomi Kompleks Bir Yapıdır

Ekonomi haberlerini açtığınızda sürekli başka ülkelerde açıklanacak bir makro ekonomik verinin Türkiye ekonomisi üzerine etkilerinden bahsedilir. Bazen ECB’nin açıklayacağı politika faiz kararı bazen Amerika’nın Tarım Dışı İstihdamı ile ilgili verilerin BIST veya faizlerimiz, kredi temerrüt riskimiz ya da Dolar/TL kurunun yönü üzerinde etkileri olacağı söylenir. Peki bu etki Neden ve Nasıl ortaya çıkar? Küreselleşen Dünya ekonomisi, finans sisteminin derinleşmesi ve yaygınlaşması, çok uluslu şirketler (multi national companies) ülke ekonomilerinin birbiri ile iç içe geçen sermaye akınına uğramasına neden oldu. Özellikle seksenli yıllardan sonra Reaganizm olarak bilinen neo liberal dönem bu hareketin en ivme kazandığı dönemdi. Sonra Sovyetlerin yıkılması birçok Sovyet sonrası ülkenin bu küresel finans sistemine entegre olmasına katkıda bulundu. 2000’li yıllardan Dünyadaki düşük faiz politikasını, sermayenin bollaşması ve daha hızlı hareket etmesi izledi.

2008 Dünya Finans Krizi

2008 Dünya Finans Krizi ilk önce ABD’nin finansal piyasalarını vururken onu reel sektör izledi. 1929 Büyük Buhran tecrübesine sahip olan ABD’de (İşsizlik oranlarının yüzde 25’lere ulaştığı dönem) işsizlik oranları hızla yükseldi. 1929 yılının acı tecrübesi serbest piyasa savunucusu ABD’nin ve onun ekonomik kurumlarının piyasaya hızla müdahalede bulunmasını gerektirdi. Dönemin FED başkanı Ben Bernanke Q1, Q2, Q3 parasal genişleme paketleri ile piyasaya para pompaladı. Böylece finansal krizin daha derin bir reel krize dönmesini engellemeye çalıştı.

Amerika Krizden Çıkıyor

Parasal genişleme paketleri zaman içerisinde FED’in beklediği şekilde Amerikan ekonomisinin toparlanmasına yardım etti. Bu sayede piyasada talep yükseldi. Firmalar yeniden istihdam artışına giderek işsizlik oranlarının azalmasına yardım etti. FED’in amacı işsizlik oranlarını yüzde 6 ve altına çekmek olsa da zamanla ekonomik büyüme beklenenden hızlı arttı. Bunda tüketimci bir kültüre sahip olmalarının etkisi de büyük oldu. Parasal genişlemenin ekonomiyi ısıtacağını öngören FED 2013 yılında parasal genişlemeyi yavaşlatacağını açıkladı. Belirli bir dönemden sonra ise parasal sıkılaşmaya yöneleceğini duyurdu.

ADP Tarım Dışı İstihdam

Krizden Çıkış Göstergesi ” Amerika’nın Tarım Dışı İstihdamı”

 

FED’in en yakından takip ettiği ekonomik göstergelerden biri Amerika’nın Tarım Dışı İstihdamı ile ilgili veridir. Bu sayede tarım gibi mevsimsel dalgalanan istihdam ile yapısal istihdamı birbirinden ayırır. Tarım dışı istihdam ekonomik büyüme ve refah göstergesi olarak algılanır. Tarım dışı istihdam yüksek ve işsizlik oranı düşük ise işlet tıkırına gidiyor demektir.

Bu makale ilginizi çekebilir:   Başkalarına Hediye Vermek Bizi Bencil Yapar Mı?

Amerika’nın tarım dışı istihdamında artış diğer ülkeleri neden ilgilendiriyor?

Amerika tek başına dünyadaki mal ve hizmet üretim ve tüketiminin yaklaşık yüzde 25’ini karşılayan dev bir ekonomidir. Dünyada bir yılda üretilen mal ve hizmet toplamı 70 trilyon dolar civarında iken ABD ekonomisi 18 trilyon dolarla bu ekonomide ilk sırada yer alıyor. Dolar da dünya çapında kabul gören rezerv para birimi olma özelliğini devam ettiriyor. Dünyada rezerv olarak kullanılan 100 birim paranın 62’si dolar olarak saklanıyor. Durum böyle iken ABD ekonomisini ilgilendiren ve özellikle FED’in gündeminde yer alan her veri dünya ekonomisini yakından ilgilendirir.

ABD İşsizlik Oranları
ABD İşsizlik Oranları

Türkiye gelişmekte olan ülkelerden biri olarak bazı makroekonomik sorunlarla da baş etmeye çalışmaktadır. Bunların başında kronik cari açık sorunu gelir. Bu sorunu bazen doğrudan yabancı yatırımlar, özelleştirmeler ile atlatmaya çalışır. Cari açığın büyük kısmı ise sıcak para ile kapatılmaya çalışılır. Bu koşullar altında FED’in parasal sıkılaştırma için faiz oranlarını yükseltmesi, dünyadaki dolarları evine çağırması demek oluyor. Gelişmekte olan ülkeler de sıcak paranın ülkelerinden çıkmaması için faiz oranlarını FED ile beraber arttırmak zorunda kalıyor. Türkiye’de de 2013 yılından beri Dolar/TL kurunun artmasında bu bolluk döneminin bitmesi büyük bir etken. (Tabi ABD ekonomisine göre daha güçlü temellere dayanan ekonomilerde faiz artmıyor Bakınız: İsviçre, Almanya, Japonya vd.)

Sonuç

Nihayetinde finansal derinleşme ve ticaret ağının gelişmesi ile beraber dünya herkesin birbirine bağlı olduğu büyük bir piyasa haline geldi. Bu piyasada büyük birader Amerika ekonomisi lider ekonomi durumunda. Gelişmekte olan ülkeler de yapısal sorunlarından kurtuluncaya kadar büyük biraderi yakından izlemek zorunda kalacak. Amerika’nın Tarım Dışı İstihdamı da Türkiye ekonomisini ilgilendirmeye devam edecek.