Amartya Sen

Amartya Kumar Sen Kimdir?

Amartya Kumar Sen’ın Hayat Öyküsü

Amartya Kumar Sen, 1933 yılında Hindistan­­’ın  batı kenti olan Santiniketan­­’da doğdu. Babası üniversite profesörü ve kamu yönetimi teşkilat başkanıydı. Üç yaşından onyedi yaşına kadar fizik ve matematik konularına ilgi duydu. Daha sonra ekonomiyle ilgilenmeye başladı ve hep bir şey öğretmek ve öğrenmek amacında olduğu için öğretmen olmak istedi.

1971 yılında şair olan eşi, N. Dev Sen’in hastalığı sebebiyle Londra’ya taşındı. Fakat bu evlilik sona erdi. 1973 yılından iki çocuğunun annesi Eva Colorni ile evlendi. Sen, hukuk, felsefe ve iktisat alanlarında eşinin çalışmalar yapmasında etkili oldu. Eva 1985 yılında kanserden vefat etti. Bu ölümün üzerine, önemli bir iktisat tarihçisi olan Emma G. Rothschild ile 1991 yılında evlendi.

Eğitim ve Kariyer Hayatı

Amartya Sen Yüksek Lisans eğitimini Calcutta Üniversitesi’nde iktisat ve matematik alanında yaptı. Cambridge Üniversitesi’ne bağlı Trinity College’ınde ekonomist J.Robinson yönetiminde doktorasını tamamladı. Aynı zamanda felsefeyle de ilgilemeye başladı.

1960 ve 1961 yıllarında Cornell Üniversitesi’nde araştırma görevlisi oldu ve burada Paul Samuelson, Robert Solow, F. Modigliani gibi önemli isimlerle tanıştı.

Amartya Sen 1963 ve 1971 yılları arasında Delhi Ekonomi Okulu’nda iktisat profesörü oldu. Ardından 1977 yılına kadar Londra Ekonomi Okulu’nda profesör olarak görev aldı.1989 yılına kadar da Oxford Üniversitesi’nde profesör olarak görev aldı. Nuffield College’de ilk iktisat profesörü ve All Souls College’de iktisat politikası profesörü unvanlarını aldı. Oxford Üniversitesi’nden sonra Harvard’da görev aldı.

Ekonometrik Topluluğu’nun başkanlığını yaptı. Hindistan Ekonomik Birliği, Amerikan Ekonomik Birliği ve Uluslararası Ekonomik Birliği ekonomik kuruluşun üyesiydi. Oxfam’ın onursal başkanı oldu. BM danışmanı olarak seçildi.

Amartya Sen, refah ekonomisi, sosyal tercih teorisi, iktisat teorisi, etik felsefe, politik felsefe, ölçüm teorisi, karar teorisi, kalkınma ekonomisi, halk sağlığı ve cinsiyet üzerine araştırmalar yaptı ve bu temel problemler üzerine önemli çalışmalarda bulundu.

1960’lardan itibaren Hindistan ekonomisiyle ilgili tartışmalara katıldı, azgelişmiş ülkelerin refahını arttırmak amacıyla çözümler üretti. Sen, insanı gelişme alanında makroekonomik rakamlara önem vermedi. Refahı ölçmek için rakamların ötesine geçip temel özgürlüklerin önemini savundu. Bu sebeple insan gelişiminde eğitim, sağlık ve ifade özgürlüğü gibi haklar önem verdi.

Amartya Sen’in yapmış olduğu özellikle refah, kıtlık, sosyal tercih ve yoksulluk üzerine çalışmaları iktisat literatürüne önemli katkı sağlamıştır.

Bu makale ilginizi çekebilir:   Forfaiting Nedir? Forfaiter Nedir? |2023

Amartya Sen, yüksek bir gelire sahip olmanın ve özgürce tercihlerde bulunmanın her zaman mutluluk vermediğini gerçek anlamda refahın tek ölçüsü olmadığını ve gelir ve malların nasıl tüketildiğine bakmak gerektiğini savundu.

1970’den itibaren yoksulluk üzerine çalışmalar yaptı ve 1976 yılında yoksulluğun ölçümüne yaptığı ordinal yaklaşımla, yoksulluğun ölçülmesi konusunda öncü oldu. Bu çalışmasının üzerine, Sen endeksini oluşturdu ve aksiyomatik birçok yoksulluk ölçümü geliştirdi.

Amartya Sen ve Refah Anlayışı

1979 yılında Sen eşitlik kavramı üzerinde yoğunlaştı ve “nasıl bir eşitlik?” sorusuna cevap aradı. Bir insanın ‘temel kapasiteleri’ olduğunu ortaya koydu. Adam Smith, Karl Marx gibi önemli iktisatçıların düşüncelerinden etkilendiği ve köklerinin Aristo felsefesine dayandığı kapasite yaklaşımı olarak bilinen bu yaklaşım, kalkınma anlayışının temelini oluşturdu. 1990 yılından kullanılmaya başlanıp bugün de yoğun olarak duyduğumuz insani gelişme yaklaşımının temelini bu kalkınma düşüncesi oluşturdu.

Amartya Sen’in ekonomik özgürlük ve kimlik üzerine yapmış olduğu çalışmaları iktisat literatüründe önemli bir yere sahip oldu.

Toplumsal bir sorun ve başarısızlık olan kıtlığa karşı mücadele etmenin en iyi çözümünün demokrasi olduğunu ve demokrasi olan ülkelerde kıtlık sorununun yaşanmadığı düşüncesini savundu.

Sen’in kıtlakla ilgili düşünceleri kişisel deneyimden kaynaklanmaktadır. Dokuz yaşındayken üç milyon insanın öldüğü 1943 Bengal kıtlığına tanık oldu. O zamanlar Hindistan’da yeterli bir gıda arzı bulunduğuna inanıyordu fakat dağıtımın engellendiğine inanıyordu. Çünkü bu durumda kırsal kesimdeki işçiler belirli iş grupları işlerini ve dolayısıyla yiyecek satın alma yeteneklerini kaybetti. Kitabında, Yoksulluk ve Kıtlıklar: Hak ve Yoksulluk Üzerine Bir Deneme (1981) birçok kıtlık durumunda gıda kaynaklarının önemli ölçüde azaltılmadığını ortaya koydu.

Amartya Sen’in birçok önemli eseri bulunmaktadır ve bunlardan Özgürlükle Kalkınma, Kimlik ve Şiddet, Etik ve Ekonomi Türkçeye çevrilen kitaplarıdır.

1998 yılında refah ekonomisinin geliştirilmesinde katkıda bulunduğu için, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından, iktisat bilimi alanında dünyanın en prestijli ödülü kabul edilen Nobel İktisat ödülünü kazandı.

Yazan: Tuğçe Koç